NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
إِبْرَاهِيمُ
بْنُ مُوسَى
الرَّازِيُّ
ح و
حَدَّثَنَا
الرَّبِيعُ
بْنُ نَافِعٍ
أَبُو
تَوْبَةَ
وَعَلِيُّ
بْنُ بَحْرٍ
قَالَا
حَدَّثَنَا
عِيسَى
وَقَالَ إِبْرَاهِيمُ
أَخْبَرَنَا
عَنْ
الْأَعْمَشِ
عَنْ أَبِي
سُفْيَانَ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
أَنَّ
النَّبِيَّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
نَهَى عَنْ
ثَمَنِ
الْكَلْبِ وَالسِّنَّوْرِ
Câbir b. AbdiIIah
(r.a)'dan rivayet edildiğine göre; Hz. Nebi (s.a.v.), köpek ve kedinin
parasından (satılıp karşılığında para almaktan) nehyetti.
İzah:
Tirmizî, buyu'; Nesâî,
buyu', sayd; İbn Mâce, ticârât; Ahmed b. Hanbel, III, 339, 349, 386.
Tirmizî, hadisin
isnadında ızdırab olduğunu söyler. Beyhakî de; hadisin, Müslim'in şartlarına
uygun olup Buharî'nin şartlarına ise uymadığını belirtir.
Beyhakî'nin ifadesine
göre hadisin Buharî'nin şartlarına uymayan yönü isnaddaki Ebû Süfyân'dır.
Çünkü Buhari onun hadisine itimad etmez. Müslim'in hadisi Sahih'ine almamasına
sebep de Nekî b. Cerrâh'ın A'meş'-ten rivayet etmiş olmasıdır.
Hadiste, köpek ve
kedinin satışları söz konusu edilmektedir. Köpek satışı ile ilgili bir miktar
malumat, 3421 ve 3428 nolu hadislerde verilmişti. Burada kısaca kedi satışı ve
bunun karşılığında alınan para üzerinde durmak istiyoruz.
Hattâbî'nin ifadesine
göre; kedi satışının nehyedilmesi iki sebepten olabilir:
1- Kedinin zaptedilmesi,
dolayısıyla alıcıya teslimi mümkün değildir. Çünkü kedi evlerde dolaşır,
görünür, sonra kaybolur. Ne ahırlara bağlanan hayvanlara ne de kafeslerdeki
kuşa benzer. Bazan, insanlara alışmışken tekrar vahşileşir. Bir daha insanların
arasına dönmez ve yakalanamaz. Müşteriye teslim edilse bile, onun kediyi
bağlayıp o şekilde faydalanması mümkün değildir. İşte bunlardan dolayı kedinin
satışı nehyedilmiştir.
2- Kediler değişik
evlere girip çıkarlar. Böylece birçok kişi bunlardan faydalanabilir. Eğer
satışı caiz olursa bu istifade ortadan kalkar. Mülkiyet iddiasıyla insanlar
arasına anlaşmazlıklar girer.
Bazı görüşlere göre ise
satışı nehyedilen kedi vahşi kedidir. Evcil olanların satılması ise caizdir.
Bir kısım âlimler ise,
hadisin isnadını tenkid etmişler, Rasûlullah'tan bunun sabit olmadığını
zannetmişlerdir. Kedi satışının hukukî sonucu konusunda âlimler hemfikir
değildirler.
İbn Abbas,
Hasenü'l-Basrî, İbn Şîrîn, Hakem, Hammâd, Mâlik b. Enes, Süfyân es-Sevrî,
ashâb-i re'y (Hanefîler), Şafiî, Ahmed ve İshak'a göre kedi satışı caizdir. Ebû
Hureyre, Câbir, Tâvûs ve Mücâhid'e göre ise mekruhtur.
Şevkânî; kedi satışının
cumhura göre caiz, ashab-ı hadise göre haram olduğunu nakleder. İbn Rüşd de,
"Kedi satışı hakkında nehy sabittir, fakat cumhur caiz oluşuna
hükmetmiştir" demektedir.
Hadislerde kedi satışı
yasaklandığına göre, âlimler ya hadisin isnadındaki izdırap yönünden onu delil
saymamışlardır; ya da hadisteki nehyi tenzihe hamletmişlerdir. Bir şeyin
tenzîhen mekruh olması, onun caiz olmamasını gerektirmez. Âlimlerin, sahih ve
sabit bir hadisin hilâfına bir görüşe varmaları söz konusu olmaz.